“Dokunma Orucu”

2 Ocak 2021|0 Yorum

Bir şeyin eksikliğini yaşamak, o şeyi yeniden fark etmeye yardımcı olur. Orucun anlamlarından biri de budur. Susamaya ve acıkmaya gönüllüce razı olarak, suyun ve ekmeğin değerini yeniden hesap ediyoruz. Kolay ulaştığımız, hazır bulduğumuz, hemen alıştığımız [...]

Ezan Türkçe okunmalı!

28 Aralık 2020|0 Yorum

"Tanrı uludur" diye başlayan şey, “Ezanın Türkçesi” değildir. “Türkçe Ezan” da değildir. Aslında ezanın hiçbir şeyidir. Susturulan ezanın yerine konulan gürültüdür; anlamsız ve yersiz bir sestir; kelimenin tam anlamıyla bir kakafonidir. İcat edenlerin dinlemediği, karşı [...]

Küçük Sevdalar Koleksiyonu

27 Aralık 2020|0 Yorum

Küçük Sevdalar Koleksiyonu'nu eşyanın dilini çözme, yüzünü okuma, özüne dokunma çabası olarak da seyredebilirsiniz. "Okuyabilirsiniz" demedim, "seyredebilirsiniz" dedim, çünkü kitaba başlarken "hayata resim altı yazıları yazmalıyım" demiştim kendime. Belki her makalenin yanına ya da üstüne [...]

“İnnâ lillah…”

25 Aralık 2020|0 Yorum

Endişelenmiş olmalısınız bu başlığı görünce. Bu ifadeyi, şimdiye kadar bir ölüm haberi üzerine duyduk çünkü. Endişeye mahal yok; şimdilik bir yakınımı kaybetmedim. Bu ifadenin ölüm anında seslendirilmesi anlamlıdır elbette. Ölüm, kendimize ait olmadığımızı, başımıza buyruk [...]

Acil Çağrı

23 Aralık 2020|0 Yorum

Basit ama kesin bir fizik kuralıdır: Bir yerde bulunman için diğer yerleri terk etmen gerekir. Bir anda iki yerde bulunman mümkün değil. Sadece bir yeri tercih etmen gerekir. Bunun bedeli bulunabileceğin başka bütün yerlerden çekilmektir. [...]

Kuş parçalama dersleri…

20 Aralık 2020|0 Yorum

Onlu yaşlardaki çocuklarımıza Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitaplarında, "kuşları parçalama" telkini yaptığımızı yeni öğrendim. Üstelik bunun Allah'ın Hz. İbrahim'den isteği olduğunu söylüyormuş eğitim sistemimiz. Çocuğu merhamet ve ihtimam ahlakıyla tanıştırmak yerine Kur'ân'da olmayan anlamı, [...]

Söz Zinası

19 Aralık 2020|0 Yorum

Yıllar önce "söz ahlakı"na dair Söz Yangını kitabıma son şeklini vermek için çalışırken, notlarım arasında şu hadisi bulunca, irkildim: "Gıybet, zinadan beterdir." "Nasıl yani?" diye itiraz eden iç sesimi susturamadım. Söz Yangını'nda bu hadisi alıntılamadım [...]

“Beni göremezsin!”

9 Aralık 2020|2 Yorum

Söz ışıktan çok daha güçlü bir şiddette düşüyor aramıza. Şimşek gibi aniden parlıyor; sağımızdaki solumuzdaki siluetlere ruh üflüyor, ayakucumuzda bekleyen gölgeli kuytuları pırıltılı tebessümlere dönüştürüyor, uçurumların korkulu yüksekliğini ifşa ediyor. Gizli yüzleri yakalıyor; tehlikeli köşeleri, [...]

Cezve ve Cezbe

8 Aralık 2020|0 Yorum

Bir fincan kahvenin sıcağı gibidir var edilmek. Sürpriz. Beklenmedik. Karşılıksız. Hesapsız. İkram. “Hele şöyle bir soluklan hele!” hitabı. Bu yüzden midir insanın sanki dünya dışına çıkışı kahvesini yudumlarken. ‘Belâ…” demek gibi varlığa . Var olma [...]

Porno Bağımlılığı Üzerine Düzensiz Notlar

4 Aralık 2020|0 Yorum

Porno, mahrem olanın ifşasıdır. Görünmeyenin gösteriye dönüştürülmesidir. Gizli olanın sergilenmesidir. Bu eylem sadece cinsel alanda değil, bir çok alanda da heyecan uyandırır. Her insanın bilincinin diplerinde bir yerde bekleyen "anahtar deliğinden bakma" dürtüsünü tahrik eder. [...]

“Din” ve “ahlak” neden uzak köşelerde duruyor?

3 Aralık 2020|0 Yorum

Genç bir dostum önceki akşam sordu: “Hocam, sosyal medyada yayınlanan Mustafa Öztürk videosuna ne diyorsunuz?” Mustafa Öztürk'ü, dedikleriyle çok fazla kişi Kuran'ı inkârla suçluyor. Dinlediğim, takip ettiğim, fikirlerini çok mantıklı bulduğum bir insan değildi fakat [...]

Yahudileşmek Yahudi işi midir?

29 Kasım 2020|3 Yorum

Yahudileşmek ve Yahudilik aynı şey değildir. Yahudileşme tavırdır; seçimdir; Yahudilik etnik kimliktir; Yahudi olarak doğmak takdirdir. Kimse Yahudi doğduğu için aşağılanamaz ve yüceltilemez. Kimse sırf Yahudi doğmadığı için kendisini Yahudileşmeye bağışık sayamaz. Yahudileşme tavrını sadece [...]

Dünyanın en güzel şeyi

24 Kasım 2020|0 Yorum

Sordum: “Dünyada en güzel şey nedir?” Tereddütsüz cevap verdi: “Sevmek!" “Peki ondan sonra?” “Sevilmek.” “Neden sevmek sevilmekten güzel olsun ki?” “Sevdiğinden eminsindir ama sevildiğinden o kadar değil.”

Plastik çiçek hikâyesinin sonu:

21 Kasım 2020|2 Yorum

Sebe Melikesi Belkıs, Hazreti Süleyman'dan dokunmadan, koklamadan, yakından bakmadan sahte çiçekler arasından sahici çiçeği ayırt etmesini istedi. Bu Hazreti Süleyman'ın bilgeliğine dair sınamanın son noktasıydı. O sırada Süleyman'ın gözüne bir arı çarptı. Arının konduğu çiçek [...]

Nasıl kâfir olunur?

20 Kasım 2020|1 Yorum

“Saçın mı var, derdin var” diye teselli ettim dostum Cihan'ı. Saçlarımın gürlüğünün altını gururla çizerek. Yalnız kalınca fark ettim ki, Cihan'ın kaybedeceği bir şey yok. Ama benim var! Kel kalma riski bana ait! Saçlarım adedince [...]

Ödünç bir günü yaşıyor olsaydın…

13 Kasım 2020|1 Yorum

Nasıl olduysa, sen öldükten sonra, ömründen bir gününü eksik yaşadığın hesaplanmış. Alacaklı olduğun günü yeryüzünde yaşayıp sessizce geri dönebileceğini söylüyorlar. Mezarlığın kapısından bir gölge gibi süzülüyorsun sabaha doğru. Ölümünün üzerinden yıllar geçmiş. Çoktan ölmüş biri [...]

“textual identity”

11 Kasım 2020|1 Yorum

Narrative Terapi’nin iki ustası Epston ve White, önce kulağa tuhaf gelen ama anlayınca “hah işte!” dedirten bir kavram öneriyorlar: “textual identity”. Türkçeye düz çevirirsek, garabeti gitmiyor; yabancı duruyor hâlâ: “metinsel kimlik!” Bu da ne ki? [...]

İhlas Suresi ekseninde bir ebeveynlik sorgulaması

10 Kasım 2020|2 Yorum

Alice Miller; tenhada düşünen bir insan, içeriden konuşan bir terapist, içine bakan bir yazar. 1923’de Polonya’da dünyaya gözlerini açtığında, henüz 20’li yaşlarının başında, yüreğinin şiddetli duygusal fırtınalara maruz kalacağını bilmiyordu. İlkgençliği ülkesinin kanlı işgaline ve [...]

“Nefs Psikolojisi” Üzerine

10 Kasım 2020|0 Yorum

Mustafa Merter, dünyada “transpersonel” diye adlandırılan, Türkçeye “benötesi” diye çevrilebilecek bir psikiyatri okulunun Türkiye’deki temsilcisi. Psikoterapi alanında Zürih’te Jung’çu ve Varoluş Analizi ekollerinden etkilendi, daha sonra Irvin Yalom grup terapisi metodunu benimsedi. Tecrübesini benötesi psikolojisine [...]

“Ânestu nârâ”

6 Kasım 2020|0 Yorum

Deniz feneriyim ben. Soğuk uzaklıkların aşina yakasından tutuyorum sessizce. Kederli hasretlerin avuç içlerine köz düşürüyorum ince ince. Kara ile denizin dudakları arasında tekrarlanan bir bilmeceyim işte. Belki bir şairin arayıp durduğu, bir türlü bulamadığı son [...]

İzmir, ah!

5 Kasım 2020|0 Yorum

Bahar erken gelir İzmir’e. Sıcacık bir diriliş arzusu kaplar her köşeyi. Denizi hiç mavisini yitirmez. Sevindirmek ister konuğunu. Bu şehrin de kalbi var; evet. Hiç kalpsiz olur mu şehir? Umulmadık yerlerde duyurur nabzını. Mesela ne [...]

“Doğal naz” rezervimiz

4 Kasım 2020|0 Yorum

Her şeyi elimizin altında sandıkça, aldanıyoruz. Varoluşun özündeki salınımlardan muaflaştıkça, kendi varlığımıza da dokunamıyoruz. Sürekliliğimizin bir lütuf olduğunu göremez oluyoruz. Kesintiden hoşlanmıyoruz. Süreklilik istiyoruz. Belirsizlikte tedirgin oluyoruz. İstiyoruz ki tahmin edilebilir olsun her işimiz. En [...]

Babacığıma arzuhalimdir

2 Kasım 2020|0 Yorum

Yazının yazarı ben değilim. Arşivimde buldum. 18 Ocak 2008 tarihli. On iki yıllık. Belli ki bana emanet edilmiş bir yazı. Belki sahibi gelir alır diye buraya koyuyorum. Belki sahibinden önce sahiplenen olur da babasına yazar [...]