“Ene’l Hakk!” -yine, yeni, yeniden
“Ben düşsüz bir uykunun gecesinden sonra, dün burada olan aynı [...]
Senai Demirci|2022-08-05T10:31:54+03:005 Ağustos 2022|makaleler|
“Ben düşsüz bir uykunun gecesinden sonra, dün burada olan aynı [...]
Senai Demirci|2021-11-09T16:16:52+03:009 Kasım 2021|makaleler, psikoloji|
Dinin görüntülerine sarıldıkça içeriğine dair sorumluluğunu yerine getirdiğini sanan "dini dar"ların hükmü giderek keskinleşir. İçeriğini ihmal ettikleri dinin sadece propagandacısı olan "dindar"lar hızla boy verir. Derken, ahlaklı değil ahlakçı tipler ortaya çıkar. Kendilerinden menkul muhayyel ahlaklarıyla, sözüm ona kusursuz ve eksiksiz erdemleriyle kırıkları olan gerçek ahlakı, kırışıkları olan sahih erdemi küçümserler. Ahlakçılığın, ahlak için ter dökme ihtimalini yok eden en talihsiz ahlak yoksunluğu olduğunu anlayamazlar.
Senai Demirci|2021-06-17T19:01:29+03:0017 Haziran 2021|makaleler|
Din, ahlak içindir. Mensuplarından ahlak talep etmeyen ya da mensuplarının talep ettiği ahlakı yerine getirmedikleri bir din sadece taraftar üretir. Tefekkürün akışkanlığına hazır düşünce kalıplarını tercih eden, şablon inançların tekrarını akletmenin yerine koyan bir din anlayışı, "kutsal şahsiyetler” ve "sorgulanamaz fikirler” üzerinden emir-komuta zincirlerine halka örer, mensuplarının önüne dar ve uzun bir hiyerarşi koridoru açar.
Senai Demirci|2021-06-10T16:39:46+03:005 Haziran 2021|makaleler|
İnanan insan, önceden benimsenmiş düşünce ve isteklerine uygun olması şartıyla zihnini gerçekliğe açar. İman eden insan, sonuç ne olursa olsun, zihnini gerçekliğe kayıtsız şartsız açar. İnançta önyargı vardır; imanda önyargı yoktur. İnanç yapışır; iman serbest bırakır.
Senai Demirci|2021-04-12T07:19:57+03:0012 Nisan 2021|makaleler|
1772 yılı. Mevsimlerden bahar. Almanya'da Neckar ırmağı kıyısındaki Lauffen kasabasında [...]
Senai Demirci|2021-03-07T06:21:56+03:006 Mart 2021|makaleler, psikoloji|
Birinci tekil şahıs zamiri insana özgü olmalı. Bugüne kadar "ben" [...]