Plastik çiçek hikâyesinin sonu:

Sebe Melikesi Belkıs, Hazreti Süleyman’dan dokunmadan, koklamadan, yakından bakmadan sahte çiçekler arasından sahici çiçeği ayırt etmesini istedi. Bu Hazreti Süleyman’ın bilgeliğine dair sınamanın son noktasıydı. O sırada Süleyman’ın gözüne bir arı çarptı. Arının konduğu çiçek sahici çiçek olmalıydı. Sahte çiçeklerin poleni olmaz ve arıları çekmez kendine. Poleni olmayan çiçekler de birbiriyle alışveriş halinde olmaz. Olamaz!

Plastik hayat da böyledir. Güzel görünür. Ama sadece görünür. Bir başkasına vereceği bir şeyi yoktur plastik hayatın. Borçlu değildir. Başkasından borç da alamaz; almasını bilmez. Kendi kendine yettiğini sandığı bir rüya içindedir.

Plastik hayat da böyledir. Güzel görünür. Ama sadece görünür. Bir başkasına vereceği bir şeyi yoktur plastik hayatın. Borçlu değildir. Başkasından borç da alamaz; almasını bilmez. Kendi kendine yettiğini sandığı bir rüya içindedir. Etkilenmeye kapalıdır; dokunulmaz. Rüyasına kanmıştır. Kanamaz. Korkusu yoktur; ağlamaz. Şüphe uğramaz kalbine; yanılmaz. Ölümlü değildir; çünkü yaşamaz.

Gerçek hayatın yanılgıları vardır. İncinebilir. Azalır da çoğalır da. Eşini arar, eşinde var olur. Yaslanacak omuz arar. Tereddütleri vardır; rüzgârda salınır. Kökleri vardır; toprağa tutunur. Boynu bükülür; üzülür. Eksikliğini itiraf etmekten utanmaz. amamlanmak ister. Acıkır susar. Ağlar.

Gerçek hayatın yanılgıları vardır. Azalır da çoğalır da. Eşini arar, eşinde var olur. Yaslanacak omuz arar. Tereddütleri vardır; rüzgârda salınır. Kökleri vardır; toprağa tutunur. Boynu bükülür; üzülür. Eksikliğini itiraf etmekten utanmaz. amamlanmak ister. Acıkır susar. Ağlar. İncinir. Başkasının fikrine açıktır; alır ve verir. Öteki renklere katar kendi rengini. Yüksünmez. Alınmaz. Kendine ayrıcalık tanımaz. Tozarır. Kızarır Utanır. Yanılır. Düşer ve kalkar. Solar ve yeşerir.

Ama illa de bir cana can olur. İçinde can taşır. Dışına can taşırır.