Öz-şefkat, insanın kendisine dair tutumudur. Kendini hırpalayan, kınayan, eleştiren, küçümseyen insanların öz-şefkat düşük düzeydedir.

İnsanın kendisini insafsızca eleştirmesinin köklerinde, içinde taşıdığı eleştirel ebeveyn parçasının tutumu vardır. Susturamadığı ebeveyn sesleri üzerinden kendisine acımasız davranır. Küçük bir hatayı, anlaşılabilir bir başarısızlığı, makul bir kusuru kişisel yetersizliğine atfeder. Kendisi için belirlediği acımasız standartları aşamaz. Her insanın başına gelebilecek başarısızlıklarda başarıyı yeniden deneme inisiyatifini kaybeder.

İnsanın kendisini insafsızca eleştirmesinin köklerinde, içinde taşıdığı eleştirel ebeveyn parçasının tutumu vardır. Susturamadığı ebeveyn sesleri üzerinden kendisine acımasız davranır. Küçük bir hatayı, anlaşılabilir bir başarısızlığı, makul bir kusuru kişisel yetersizliğine bağlar. “Sorunum var!” demek yerine “Ben bir sorunum!” diye düşünür. Kendisi için belirlediği acımasız standartları aşamaz. Her insanın başına gelebilecek başarısızlıklarda başarmayı yeniden deneme inisiyatifini kaybeder.

Depresyon, anksiyete bozuklukları, gelişimsel travma ve diğer sorunları olan bireyler kendilerini insafsızca eleştirmeye meyillidirler ki bu eğilimleri psikolojik esneklik, memnuniyet ve kişisel gelişimlerinin önünü tıkar.

İnsanın kendisine yönelik şefkati geliştirmesi, dış şartlar karşısında daha esnek olabilmesini, olayların altında kalmak yerine, olayların üzerinde kalmasını sağlar. Öz-şefkat, karşılaşılan sorun ile kendilik arasındaki farkı göstererek, danışana sorunu çözebilecek enerji sağlar. Sorundan uzaklaşabileceği, soruna yeni bir gözle bakabileceği psikolojik mesafe verir.

Öz-şefkat, kendi kendine nezakettir, ruhsal iyiliktir, kendisini olduğu gibi kabul etme, kendisiyle mutlu ve huzurlu olma halidir. İnsanın kendi duygusal salınımlarına dair farkındalığı, diğer tüm işlemlerin merkezinde yer alır.

Öz-şefkat kendine düşkün olmak değildir; kısa vadeli zevkler yerine uzun vadeli sağlığı tercih ettirir. Öz-şefkat, kendini temize çıkarmak değildir; hatalar için sorumluluk alacak kadar, hataları düzeltmeye yetecek motivasyonu sürdürecek kadar kendini güvende hissetmektir. Öz-şefkat, insanı bencil yapmaz; ilişkilerinde diğerlerine daha fazla şey vermeye hazırlar. Öz-şefkat, duygusal motivasyonu azaltmaz, motivasyonu artırır.

Öz-şefkat, insanın işleyeceği madenin değerli olduğuna dair kararıdır; işleme faaliyetleri bu değerlendirmeye bağlı olarak yürür. Öz-şefkat insanı zayıf kılmaz; zorluklar karşısında güçlü olmasına yardım eder. Öz-şefkat kendine düşkün olmak değildir; kısa vadeli zevkler yerine uzun vadeli sağlığı tercih ettirir. Öz-şefkat, kendini temize çıkarmak değildir; hatalar için sorumluluk alacak kadar, hataları düzeltmeye yetecek motivasyonu sürdürecek kadar kendini güvende hissetmektir. Öz-şefkat, insanı bencil yapmaz; ilişkilerinde diğerlerine daha fazla şey vermeye hazırlar. Öz-şefkat, duygusal motivasyonu azaltmaz, motivasyonu artırır.

Yazıyı Paylaş

Senai Demirci

Samsun’da, 11 Kasım 1963’te doğdu. Uzun bir süre genç olarak yaşadı. Gençliğinin ilk kısmı zor sorulara cevap aramakla geçti. Sonra zor cevapların sorularını sormayı öğrendi. Kolay cevapları sevmedi. Ayakkabıcı çırağı olarak çalıştı. Çokça ayakkabı parlattı. Dağlarda inek çobanlığı yaptı.

Bir yorum bırak

Mail Listesine Katıl

YENİ BULUŞMALARDAN VE YENİ YAZILARDAN HABERDAR OLUN

İstenmeyen posta göndermiyoruz!

Sizin için seçtiğimiz yazılar