Sevdiklerine veda eden herkes bilir ki, eksikliği fark edilecektir. Sevdikleri yokluğuna üzülecektir. Hatırı sorulacak, hatırası yad edilecektir. Unutulmama temennisidir bu. Ama unutulur insan; öylesine unutulur ki, bıraktığı bir boşluk kalmaz yeryüzünde. Yokluğuna alışılır. Telefonlara çıkmayışı kanıksanır. Akşam eve dönmeyişi normal sayılır. Sofralarda beklenmez olur. Odalarda aranmaz olur. Unutulur. Bir süre sonra unutulduğu da unutulur.

Fotoğraflarda kalır en fazla. Sonun da fotoğrafları da öldüğünü unutur. Yahudi geleneğinde, dünyadan göçenlerin eksikliğini hissetmek için geride kalanlar ceketlerinin düğmelerini eksiltirler. Cenaze sırasında ceketlerinin bir düğmesini çekip koparırlar ya da giysilerinin bir köşesini yırtarlar. Düğmesi eksik ceket ya da yırtık gömlek, “Ben senden sonra eksiğim” demeye gelir. İbranice, kriah, “yırtmak” demektir.

Yazıyı Paylaş

Senai Demirci

Samsun’da, 11 Kasım 1963’te doğdu. Uzun bir süre genç olarak yaşadı. Gençliğinin ilk kısmı zor sorulara cevap aramakla geçti. Sonra zor cevapların sorularını sormayı öğrendi. Kolay cevapları sevmedi. Ayakkabıcı çırağı olarak çalıştı. Çokça ayakkabı parlattı. Dağlarda inek çobanlığı yaptı.

Bir yorum bırak

Mail Listesine Katıl

YENİ BULUŞMALARDAN VE YENİ YAZILARDAN HABERDAR OLUN

İstenmeyen posta göndermiyoruz!

Sizin için seçtiğimiz yazılar